15 Mart 2011 Salı

ÇİN....


Evet arkadaşlar uzuuuuuuunn bir aradan sonra sizlere Çinden merhaba diyorum..
Eşimin işi gereği 2 aylığına buraya geldik. O zaten sıksık gidip geliyordu, bu kez bizi de getirdi buralara. Çin notlarımı size aktarmaya çalışıcam.

21 Ocak 2010 Perşembe

İnternetten Alış Veriş...


Arkadaşlar bugün sizlere yeni açılmış bir e-ticaret sitesinden bahsetmek istiyorum.

Teknolojinin hızla ilerlemesiyle internet üzerinden alış veriş yapmak adet oldu malum. E-alış veriş siteleri, hem alış veriş merkezlerinde dolaşmaktan hoşlanmayanlar için bir kolaylık, hem de piyasaya göre daha uygun fiyata ihtiyaçlarımızı karşılamak için bir olanak sağlıyor.

İşte bunlardan birisi daha: Ev Alış Verişi...

Henüz yeni açılmış bir site. Her gün eklenen yep yeni ve birbirinden zevkli ürünlerle sizlerde evinizin ihtiyaçlarını dışarıya çıkmadan karşılayabilirsiniz.. Ayrıca almak istediğiniz ürünlerle ilgili daha detaylı bilgi edinmek istiyorsanız, bu bilgiler için masa ve sandaye sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ama yok ben ille de mağaza mağaza dolaşıp dokuna dokuna alayım ne alacaksam diyorsanız, karar sizin..

Hepinize iyi alış verişler...

14 Ocak 2010 Perşembe

Ödüllendirilmişim ???


Uzun zamandır nete girmediğim ve bu blog işinde de yeni olduğum için tam olarak idrak edemesem de ödül sahibi olmak çok hoş bir şey. Bu ödülü ben deniz tembel blog sahibine layık gören canım Esracıma teşekkür ederim.


Şimdi sıra bende. bakalım ben kimlere vericem bu ödülü... İşte benim ödüllendirdiklerim. 12 kişi bulamadım ama bunlarla beraber ödül almamış tüm dostlara gitsin günışığı.. İyiki varsınız ...





9 Ocak 2010 Cumartesi

mayışığımmm

Arkadaşlar son günlerde oldukça mayışık bir vaziyette dolanıyorum. Canım hiç bir şey yapmak istemiyor. Bu nedenle de nete girmiyorum, yazı ekleyemiyorum. Sanırım bu durum bir müddet daha devam edecek. Bilginize... Herkese sevgiler...Herkese sevgiler...

2 Ocak 2010 Cumartesi

Oyun Hamurları..


İşte bugün oğlumla yaptıklarımız...

Malum bizimki artık okulu bıraktı. Ve büyük bir boşluk içerisinde. Her gün yapacak yeni şeyler arıyor. Bu arada olan bana oluyor. Beyimiz bana sarıyor. Neyse bizde geçen gün oyun hamurları aldık ve başladık marifetlerimizi sergilemeye.

Zaten ben de bu oyun hamurları çıktığından beri pek bi severim oynamayı. Çocukluğumda anneme aldırmak isterdim almazdı. Ben de özentimi oğlumla gideriyorum. :) İşte eserlerimiz:

1 Ocak 2010 Cuma

İyi Yıllar


Arkadaşlar hepinizin yeni yılını kutluyorum. 2010 hepinize sağlık, mutluluk, bereketli kazanç ve hayırlı haberler getirsin inşallah.
Hepinize, hepimize barış, sevgi ve saygı dolu mutlu yıllar....

28 Aralık 2009 Pazartesi

Anaokulunda İhmalkarlık :(


İhmalkarlık ki ne ihmalkarlık...

Gelelim olayın başına. Utku iki yıldır İzmir Buca'da bulunan özel bir anaokuluna gidiyor. Sahibi de annemin apartman komşusu. Geçen sene çok tatlı, çok sevecen güler yüzlü bir öğretmeni vardı. İlk başlarda okulda zorlansada zamanla alıştı öğretmeni sayeside.

Bu sene başında aynı okula tekrar kayıt yaptırdık. Okula bir gittik ki geçen seneki öğretmeni yok, değişmiş. Sadece öğretmen değişse, abartısız bütün kadro değişmiş. Utku'ya çaktırmamıştım ama benim bile kanım kaynamamıştı okulun yeni kadrosuna. Hele de Utkuların sınıf öğretmeni geçen seneki öğretmenine göre daha soğuk, mesafeli gelmişti bana.

4 aydır gidiyordu bizimki okula ama ben hala ısınamamıştım yeni öğretmene. Derken zamanla öğretmenin ve yanındaki stajyerlerin disiplinsizlikleri başladı. (bu arada zırt pırt da stajyer değiştiriyor okul)

Bir gün Utku'nun diş fırçasını kaybediyorlar, bir gün temiz yorgan gönderiyorum onlar kirlilerini göndermiyorlar falan. Hadi bunlar ufak tefek pürüzler olduğundan pek aldırmadım.

Utku öğle uykusuna yatmayı her 4-5 yaş çocuğu gibi reddediyor; ama okulda zor da olsa uyuyordu. Bir gün Utku'dan öğrendimki :
''6 yaşta cadı varmış anne'' dedi bana.
''ne cadısı oğlum'' dedim.
''elektrikleri kesiyomuş, öğretmen biz uyurken böyle dedi'' diyor. Şok oldum. Ben oğlumu bu zamana kadar hiç bir şekilde korkutmamıştım. Bunu duyunca çok şaşırdım ve git gide okulundan iyice soğudum.

Bardağı taşıran son damlaysa bugün gerçekleşti:

Utku eve geldi. babasıyla biraz boğuşup oynadılar. Tam o sırada Ümit ''bu çocuğun altı ıslak, çiş yapmış bu'' dedi. Sonra Utku'yu iyice sıkıştırdık. ''Oğlum nerde çiş yaptın, serviste mi, okulda mı?'' diye bayaa sorduk. Başta korktu kızıcaz diye söylemedi. Sonra öğrendik ki meğer öğle uykusunda altını ıslatmış. Bazen yatarken altını ıslatıyor ama uyanıkken hiç böyle bişey yapmadı şimdiye kadar. Yani uykusunda yaptığı belliydi. Yine de emin olmak istedik. Zaten üzeri neredeyse kurumaya başlamıştı. Yani yeni yapmadığı belliydi.

Düşünsenize çocuk okulda saat 13:00 gibi uyuyor, eve 17:00 sularında geliyor. Yaklaşık 3-4 saat altı ıslak kalmış yavrumun. Bu nasıl sorumsuzluk böyle hem de özel bir okulda.

Bende hemen öğretmenini aradım.''Allah Allah hiç faketmedik, Utku'da söylemedi. Nasıl oldu acaba'' falan deyip kem küm etmeye başladı.

Çok kızdım arkadaşlar. Hala da kızgınız. Hele Ümit. Zaten o da istemiyordu Utku'nun artık bu okula gitmesini. Yarından itibaren de göndermiycez. Ben zaten artık evdeyim. Çalışmıyorum. Oğluma güzel anaokulu setleri alarak, onunla faaliyetler, resimler yaparak daha verimli vakit geçirebiliriz. Böylesi hepimiz için daha iyi.

Ne dersiniz. Sizce de haklı değil miyim???